...sağlık bakanlığı...sgk...mali konular...makaleler...ihale...tedavi hizmetleri...ilaç ve eczacılık...denetim

3.01.2010

TAŞINIR KAMU MALINA VERİLEN ZARARIN TAHSİLİNE İLİŞKİN MEVZUAT

TAŞINIR KAMU MALINA VERİLEN ZARARIN TAHSİLİNE İLİŞKİN MEVZUAT

I.GİRİŞ
Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu ve ikincil mevzuatı düzenlemeleri öncesi kamuya ait taşınır malların kamu görevlilerince zarara uğratılması halinde söz konusu zararın ilgililerden tahsili konusundaki mevzuat Ayniyat Talimatnamesi, 1050 sayılı Muhasebe-i Umumiye Kanunu, Sayıştay Kanunu ve özelde ‘Devlete ve Kişilere Memurlarca Verilen Zararların Nevi ve Miktarlarının Tespiti, Takibi, Amirlerinin Sorumlulukları, Yapılacak Diğer İşlemler Hakkında Yönetmelik’ den ibaret bulunmaktaydı. 5018 sayılı Kanunla kamu mali yönetiminin diğer tüm konularına olduğu gibi bu konuya da yenilikler getirilmiş; Kanunun 71. maddesi ve bu maddeye dayanılarak çıkarılan ‘Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmelik’ ve “Taşınır Mal Yönetmeliğinin” ilgili maddeleri güncel mevzuat metinleri olarak öne çıkmışlardır.
Kendisine taşınır muhafazası görevi verilenler ile kullanımlarına taşınır tahsis edilenlerin taşınırın muhafazasındaki kusur ve ihmallerinden doğan kamu zararının ve memurun-kamu görevlisinin kamu taşınırına verdiği zararın tahsilinin hangi usul ve esaslar çerçevesinde yapılacağı farklı mevzuat metinleriyle düzenlenmiştir.
Bu kapsamda kamu idarelerinde görevli memurların, kullanımlarındaki taşınır ve taşınmazlarla ilgili devlete verdikleri zararlar ile kamu hukukuna tabi görevleriyle ilgili olarak kişilere verdikleri zararlar hakkında uygulanmasına devam edilmesi öngörülen 657 sayılı Kanunun 13 üncü maddesi ve bu madde uyarınca çıkarılarak 27/6/1983 tarihli ve 83/6510 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan ‘Devlete ve Kişilere Memurlarca Verilen Zararların Nevi ve Miktarlarının Tespiti, Takibi, Amirlerinin Sorumlulukları, Yapılacak Diğer İşlemler Hakkında Yönetmelik’ üzerinde öncelikle durulacak, daha sonra Ayniyat Talimatnamesi, Sayıştay Kanunu ve Taşınır Mal Yönetmeliğinin ilgili maddelerine özetle yer verilecek, ‘Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğine de kısaca değinilecektir.
Çalışmada ilgili mevzuatın derlenmesiyle yetinilmiş, bu konudaki yasal düzenlemenin toplu halde bulunması sağlanmaya çalışılmıştır.
II. 657 SAYILI KANUN VE GEREĞİNCE YAPILAN DÜZENLEME
5018 sayılı Kanun’a dayanılarak çıkarılan Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin Kapsam maddesinde “657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 1 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamında bulunan kamu idarelerinde görevli memurların, kullanımlarındaki taşınır ve taşınmazların korunması ve her an hizmete hazır halde bulundurulması için gerekli tedbirleri almamaları nedeniyle Devlete verdikleri zararlar ile kamu hukukuna tabi görevlerle ilgili olarak kişilere verdikleri zararlar hakkında, 657 sayılı Kanunun 13 üncü maddesi uyarınca 27/6/1983 tarihli ve 83/6510 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan Devlete ve Kişilere Memurlarca Verilen Zararların Nevi ve Miktarlarının Tespiti, Takibi, Amirlerinin Sorumlulukları, Yapılacak Diğer İşlemler Hakkında Yönetmelik hükümleri uygulanır.” denilerek, devlete ait taşınır ve taşınmaz malların zarar görmesi ve üçüncü kişilerin memurların kamusal görevlerinden ötürü zarar görmeleri sonucunda izlenecek tahsil sürecine ilişkin usul ve esaslarla ilgili olarak sözü edilen Yönetmeliğin yürürlükte olacağı hükme bağlanmıştır.
Bu bölümde her iki halde uygulanması öngörülen prosedür üzerinde durulacaktır.
2.1. DEVLET MEMURLARI KANUNU
657 sayılı Kanun 12.maddesinde ‘Kişisel sorumluluk ve zarar’ başlığı altında önce Devlet memurunun sorumluluğu üzerinde durulmuş, memurun kendisine teslim edilen Devlet malını koruma ve hizmete hazır halde bulundurmak için gerekli tedbirleri alması gerektiğini belirtmiş, idarenin zarara uğratılması halinde zararın memur tarafından rayiç bedeli üzerinden ödeneceği esasına yer verilmiştir.
Ayrıca zararların ödettirilmesinde bu konudaki genel hükümlerin uygulanacağı, ancak fiilin meydana geldiği tarihte en alt derecenin birinci kademesinde bulunan memurun brüt aylığının yarısını geçmeyen zararlar, kabul etmesi halinde disiplin amiri veya yetkili disiplin kurulu kararına göre ilgili memurca ödeneceği de hükme bağlanmıştır.
Söz konusu Yönetmelikte, kişilere kamusal görevlerinden dolayı memurlar tarafından verilen zararlar hakkındaki 13.maddede düzenleme yapılmış, Anayasa hükmüne paralel şekilde ‘Kişiler kamu hukukuna tabi görevlerle ilgili olarak uğradıkları zararlardan dolayı bu görevleri yerine getiren personel aleyhine değil, ilgili kurum aleyhine dava açarlar.’ hükmü yinelenmiştir.
Maddenin devamında Devlet dairelerince tahsil veya muhafaza edilen para ve para hükmündeki değerli kağıtların ilgili personel tarafından zimmete geçirilmesi konusunda ayrık bir düzenlemeye yer verilerek, bu miktarın cezai takibat sonucu beklenmeden Hazine tarafından hak sahibine ödenmesi ve daha sonra kurumun, genel hükümlere göre sorumlu personele rücu etmesi gereği hükme bağlanmıştır.
Ayrıca 2002 yılında yapılan değişiklikle kanuna eklenen son fıkrada ‘işkence v.b. suçlar nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince verilen kararlar sonucunda Devletçe tazminat ödenmesi ve sorumlu personele rücu hakkında da aynı hükmün uygulanacağı şeklinde düzenleme yapılmıştır.
2.2. 657 SAYILI KANUN GEREĞİ ÇIKARILAN YÖNETMELİK
657 sayılı Kanunun 13 üncü maddesi ve bu madde uyarınca çıkarılan ‘Devlete ve Kişilere Memurlarca Verilen Zararların Nevi ve Miktarlarının Tespiti, Takibi, Amirlerinin Sorumlulukları, Yapılacak Diğer İşlemler Hakkında Yönetmelik’in öncelikli kapsamı ‘Devlet Memurları Kanunu'nun değişik birinci maddesinin ilk fıkrası kapsamına giren kurumlarda çalışan memurların;
1) Taşınır ve taşınmazların korunması ve her an hizmete hazır halde bulundurulması için gerekli tedbirleri almamaları nedeniyle Devlete verdikleri zararlar,
2) Kamu hukukuna tabi görevlerle ilgili olarak kişilerin uğradıkları zararlar,
şeklinde belirlenmiştir.
Bu anlamda Yönetmelik içeriğinde öngörülen usul ve esaslara aşağıda değinilecektir.
2.2.1. Memurun Tazmin Mükellefiyeti ve Tazminin Şartları:
Memurlar, görevlerini dikkat ve itina ile yerine getirmekle görevli ve Devlet malını korumak ve her an hizmete hazır halde bulundurmak için gerekli tedbirleri almakla sorumlu oldukları, aksi halde doğan zararları tazminle mükelleftirler.
Zararın mevcut olması, doğrudan memurun fiilinden doğması ve zararın mücbir sebepten ileri gelmemesi şartları ise zararın tazmini için gerekli ön koşullar olarak belirlenmiştir.
2.2.2. Zararın Tespiti ve Rayiç Bedel:
Zarar miktarının tespitinde rayiç bedelin esas alınacağı belirtilmiş, rayiç bedelin ise aşağıda belirtilen usul ve esaslar doğrultusunda belirlenmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Buna göre;
· Demirbaş defterinde değeri ile birlikte kayıtlı bulunan veya demirbaş defterinde kayıtlı olmakla beraber değeri belli olmayan veya bağış yoluyla veya başka suretle Devlete mal edilen mallar için kurumlarca üç kişiden az olmamak üzere teşkil edilecek bir heyet tarafından zarara uğrayan malın rayiç değeri, piyasa araştırması yapılmak suretiyle belirlenir.
· Amortismana tabii mallarda, amortisman payı rayiç bedelden düşülür.
· Malın tarihi ve bedii değeri bulunuyor ise bilirkişilerden oluşan (eski eser uzmanları) bir heyet tarafından belirlenir.
· Devlet malı, bir yerden gönderilmiş veya getirilmiş ise taşıma masrafları malın rayiç fiyatına ilave edilmek suretiyle malın esas fiyatı belirlenmelidir.
Ayrıca memurların kanun, tüzük ve yönetmelik hükümleri ile belirlenmiş görevlerini gerekli dikkat ve itina ile yapmamaları sebebiyle idarenin veya kişilerin uğradığı zararların miktarının belirlenmesinde ‘kurum ve kuruluşların en üst yöneticilerinin belirleyeceği iki kişi ile zarara sebebiyet veren memurun ilk amirinden oluşan 3 kişilik bir heyet tarafından’ tespit edilmesi usulüne yer verilmiştir.
2.2.3. Zararların Ödettirilmesi:
Tespit edilen zararın, miktarı en alt derecenin birinci kademesinde bulunan memurun brüt aylığının yarısını geçmiyorsa memurun kabul etmesi halinde disiplin amiri veya yetkili disiplin kurulu kararına göre memurca ödenmesi, kabul etmediği takdirde kendisinden hükmen tahsili yoluna gidilmesi, miktarı bu meblağı aşan zararların ise genel hükümlere göre sorumlularından sulh yolu ile veya hükmen tahsil edilmesi düzenlemesine yer verilmiştir.
Zararların, ödemeyi kabul edenler hakkında -disiplin amiri veya yetkili disiplin kurulunca verilen kararların kesinleştiği tarihi izleyen aybaşından itibaren- kararda belirtilen esaslara göre, zararın ödenmesinin sulh yolu ile sağlanması halinde de -sulh işleminin kesinleştiği tarihi izleyen aybaşından itibaren- anlaşma esaslarına göre memurların aylıklarından kesinti yapılmak suretiyle tahsil edileceği; memurların aylıklarından yapılacak kesinti miktarının, aylığının en fazla 1/3’ü en az 1/4’ü olabilecektir.
2.2.4. Zararların Takibi
Öncelikle zararın oluştuğu tarihi izleyen üç gün içinde tüm bilgi ve belgeler kurumun en üst yöneticisine iletileceği, en üst yöneticilerin on gün içinde zarar miktarını tespit ettirmeleri gerekmektedir.
Söz konusu zararı ödemeyi kabul eden memurlar hakkındaki işlemin disiplin amirince 10 gün içinde incelenip karara bağlanması gerektiği, bu kararda aylıklardan yapılacak kesinti miktarı ve taksit sayısının belli edileceği; ödeme yapmayı kabul etmeyen memurlar hakkında ise genel hükümlere göre takibat yapılmak ve dava açılmak üzere zarara ait bütün bilgi ve belgeler kurum ve kuruluşun en üst yöneticilerince konuyla ilgili mercilere gönderilmesi gerektiği düzenlenmiştir.
2.2.5. Zamanaşımı
Zamanaşımı için genel hükümler uygulanacaktır.
III. 5018 SAYILI KANUN VE İKİNCİL MEVZUATI
Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanununun 71. maddesi kamu zararının tahsilini düzenlemiş, öncelikle kamu zararının tarifini yapmıştır. Buna göre kamu zararı, mevzuata aykırı karar, işlem, eylem veya ihmal sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunması olarak tanımlanmıştır. 25.04.2007 tarihinde yapılan kanun değişikliği ile kamu zararının tanımı “kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunmasıdır.’ şekline yeniden tanımlanmıştır.
Ardından kamu zararının belirlenmesinde esas alınması gereken hükümler belirlenmiş, tespit edilen kamu zararının tahsiline, kamu zararına neden olanlarla ilgili TCK kapsamında ayrıca yapılması gerekenlere ve bunlar için uygulanacak para cezasına değinilmiştir.
Son olarak ise ‘Kamu zararlarının tahsiline ilişkin usul ve esaslar, Maliye Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.’ denilmiş, ancak bu fıkra yukarıda sözü edilen kanun değişikliği ile birlikte "Kamu zararının, bu zarara neden olan kamu görevlisinden veya diğer gerçek ve tüzel kişilerden tahsiline ilişkin usûl ve esaslar, Maliye Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir." şeklinde yeniden düzenlenmiştir.
Bu düzenlemeye istinaden ‘Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’ çıkarılmıştır. Bu yönetmeliğin de kamu taşınırına ilişkin hükümleri olmakla birlikte düzenlemenin tafsilatı nedeniyle ayrıca bir çalışmayı gerekli kılmaktadır.
IV. TAŞINIR MAL YÖNETMELİĞİ
Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun 44 üncü maddesine göre düzenlenmesi öngörülen "Taşınır Mal Yönetmeliği", Bakanlar Kurulunun 28.12.2006 tarih ve 2006/11545 sayılı kararı ile çıkarılarak 18 Ocak 2007 tarihli ve 26407 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış ve yürürlüğe girmiştir.
Bu bölümde söz konusu yönetmeliğin “kamu taşınırına verilen zarara ilişkin sorumluluk” hakkındaki bölümü üzerinde durulacaktır.
4.1. Zararın ortaya çıkması halinde uygulanacak mevzuat
Yönetmelik’te gerekli tedbirlerin alınmaması veya özenin gösterilmemesi nedeniyle taşınırın kullanılamaz hale gelmesi veya yok olması sonucunda kamu görevlilerinin sebep oldukları kamu zararları hakkında ‘Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin hükümlerinin uygulanacağı, kamu zararının değer tespit komisyonunca rayiç bedel üzerinden belirlenecek rakam üzerinden belirleneceği ve olağan kullanımından kaynaklanan yıpranma ile firelerden dolayı herhangi bir sorumluluğun doğmayacağı hükme bağlanmıştır.
4.2. Sorumlular
Yönetmelik esas itibariyle, “Kamu idarelerine ait taşınırların muhafazası ile görevli olan veya kendilerine kullanılmak üzere taşınır teslim edilen kamu görevlileri bu taşınırları en iyi şekilde muhafaza etmek, gerekli bakım ve onarımlarını yapmak veya yaptırmak, veriliş amacına uygun bir şekilde kullanmak ve görevin sona ermesi veya görevden ayrılma halinde iade etmek zorundadırlar.” ibaresiyle kendisine taşınır muhafazası görevi verilenler ile kullanımlarına taşınır tahsis edilenleri sorumlu tutmuştur. Bu noktada Yönetmelikte görev tanımı yapılanların kusur ve ihmallerinden dolayı oluşan zararlardan dolayı kişisel sorumluluklarının olacağından söz etmek doğru bir yorum olacaktır.
Zimmetle teslim edilen dayanıklı taşınırların kullanıcıları tarafından başkasına devri yasak olmakla birlikte, kullanıcılarının görevden ayrılması halinde söz konusu taşınırların ambara iade edilmesi gerektiği ve teslim yapılmadan personelin kurumla ilişiklerinin kesilmemesi gerektiği hükme bağlanmıştır.
4.3. Harcama Yetkililerinin Sorumluluğu
Harcama yetkilileri de taşınırların etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak edinilmesinden, kullanılmasından, kontrolünden, kayıtlarının saydam ve erişilebilir şekilde tutulmasını sağlamaktan ve taşınır yönetim hesabını ilgili mercilere göndermekten sorumludurlar. Burada hukuka uygunluk dışında taşınırın yüksek performansla verimli, ekonomik ve etkili kullanımına da değinildiğinin altı çizilmelidir.
Ayrıca harcama yetkililerine tazmin ettirme sorumluluğu yüklenmiş, taşınırlara ilişkin işlem ve kayıtların usule uygun olarak yapılıp yapılmadığını kontrol etme; kasıt, kusur veya ihmal sonucu kırılan, bozulan veya kaybolan taşınırların ilgililerden tazmini için gerekli işlemleri yapma yetkilerinden bahsedilmiştir.
V. SAYIŞTAY KANUNU
Sayıştay Kanunu kamu zararının tahsili konusunu 45. maddesiyle düzenlemiştir.
Bu maddede öncelikle kamu zararının konusu ‘sorumlularca; gelir, gider, mal ve kıymetlerden mevzuata uygun olarak tahakkuk ettirilmediği, alınmadığı, harcanmadığı, verilmediği, saklanmadığı veya idare edilmediği Sayıştayca kesin hükme bağlanan gelir, gider, mal ve kıymetler’ olarak belirlenmiştir.
Ödeme süresi ise üç ayla sınırlandırılmış, ‘…sorumlular keyfiyetin idarece kendilerine bildirilmesinden başlayarak üç ay içinde Hazineye ödemek zorundadırlar’ denilmiş ve kesin hükümlerin sorumlulara ve ayrıca gerekli kovuşturma yapılmak üzere Maliye Bakanlığına tebliği öngörülmüştür.
Malın değerinin tespiti’nin, malın yok olma tarihi belli ise bu tarihteki rayiç bedel üzerinden, aksi halde malın satın alındığı tarih ile kaybolmanın tespit edildiği tarih arasındaki en yüksek rayice göre yapılacaktır.
Kanundaki ‘sorumlu’ ibaresinin kanunun 41. maddesinde Sayıştay’a hesap vermekle yükümlü sayılan gelir, gider ve mal saymanları ile 42. maddede ‘sayman durumunda olanlar’ olarak tarif edilen kimseler için kullanıldığı söylenilmelidir.
VI. SONUÇ:
‘Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin “Kamu zararının belirlenmesi” başlıklı 6. maddesi (e) bendinde “Görevlilere teslim edilen taşınırların zarara uğratılması” ifadesine de yer verilmesi göz önünde bulundurulduğunda 5018 sayılı kanun, alt mevzuatı olarak çıkan yönetmelik ve Taşınır Mal Yönetmeliği’nin kamu taşınırını muhafazayla görevli olanların ve kullanımına kamu malı verilenlerin sorumluluklarını düzenlediği, halen yürürlükte bulunan ‘Devlete ve Kişilere Memurlarca Verilen Zararların Nevi ve Miktarlarının Tespiti, Takibi, Amirlerinin Sorumlulukları, Yapılacak Diğer İşlemler Hakkında Yönetmeliğin ise kamu personelinin muhafaza görevi bulunmadığı, kendisine teslim edilmeyen mallara verdiği zarara ilişkin olarak uygulamasına devam edileceği anlaşılmaktadır.
Özelde ‘Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’ Taşınır Mal Yönetmeliğinde görev tanımı yapılan kamu görevlilerinin ihmal ve kusuru sonucu oluşan zararlara ilişkin usul ve esasları belirtirken ‘Devlete ve Kişilere Memurlarca Verilen Zararların Nevi ve Miktarlarının Tespiti, Takibi, Amirlerinin Sorumlulukları, Yapılacak Diğer İşlemler Hakkında Yönetmelik taşınır mal muhafazası ile ilgili görev üstlenmemiş olsa dahi kamu taşınırına zarar veren devlet memurundan bu zararın tahsiline ilişkin prosedürü anlatmaktadır.
Sonuç olarak, Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu ile sonrasındaki mevzuat çalışmaları ve kamunun tüm taşınırlarını kayıt altına alma yönündeki çabalar kamuya ait taşınır malların korunması konusunda daha sıkı bir disiplin uygulanacağı izlenimi vermekte, zararın oluşması halinde tahsile ilişkin yapılan yasal düzenlemeler kamu menfaatinin daha büyük ciddiyetle korunacağı beklentisini karşılamaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts with Thumbnails